Evet Bende Kazandım

arkadaşlar gerek sınav döneminde gerek sonuçlar açıklandığında gerekse şimdi o kadar fazla pm geliyor ki cevaplamak zor oluyor artık konu açim faydalanmak isteyenler baksın dedim 

öncelikle bu sene benim ikinci senemde geçen sene türkçe 36.25 mat1 33.75 sosyal 31.25 fen 9.75 mat2 43.75 geo 18.75 ede 41 coğ 17.75 
YGS-5 418,133 21126 
TM-1 420,972 6153 
TM-2 421,122 5261 
TM-3 420,952 4849 
bu sonuçları aldım boğaziçi işletme istediğim için ikinci seneye kaldım 

AĞUSTOS-EKİM 
yaklaşık olarak çalışmaya bu dönemlerde başladım çok fazla kasmadım geceleri 3-4 saat mat2 çalışıyordum türev-integral dışında bütün mat2 konularını bitirdim güvender 3lü setten çalıştım soruları çok basitti çok iyi bir kitap değil dershanem 3 ekimde sbs yaptı onda kötü bir derece aldım ama 1.sınıfa girdim bu biraz hırslandırdı beni 
EKİM-OCAK 
bence kazanmanın %50si doğru PROGRAM yapmak bütün kitapları önüne yığıp bir ona bir buna çalışmak değil programlama yapamıyorsanız dershane rehberliklerine gitmek çok yararlı olur ben yapabildiğim halde her hafta düzenli olarak rehberlikle program yapıyordum daha sonra 3 günlük bölümlere ayırıyordum sonra bu kağıdı panoya asıp konuyu bitirdikçe silmek size baya özgüven verecek 
bu programlar doğrultusunda hocamla ocak ayına girdiğimizde ygsnin konu bakımından tamamen biteceği konusunda anlaşmıştık sırf bu yüzden bazen geceleri uyumuyordum 3-4e kadar ders çalışıyordum o günkü programım biticek diye(tabi yapamayacağın programa gerek yok o gün cidden neleri çalışabileceksen onları programına yaz) 
bu dönemde dershanede başlamıştı ilk sınav finale doğruda 4.olmuştum moralim bozulmuştu çünkü hedeflerimden uzaktım) dershaneye düzenli bir şekilde gidiyordum en önde oturuyordum(faydası çok büyük tavsiye ederim) her tenefüs öğretmenler odasına giderdim çözemediğim soruları hemen sorardım 
konuları fdd dergilerinden çalıştım 
türkçem kötü olduğu için dergi+birey konu anlatımdan çalışıp dershanenin soru bankasından soru çözdüm bilmediğim yerleri ufak kağıtlara not alarak panoya asıp tekrar ettim 
sosyal dergiden konu çalıştım dershanenin kitaplarını çözdüm tarihte ezbere kaçmadım hiçbir savaşın tarihini ayrıntısını bilmem sadece önem ve sonucuyla ilgilendim felsefede aynı şekilde mantığını kavramaya çalıştım coğrafyayı çok sevdiğim için ayrıntısı hoşuma gidiyordu  
mat1 kitaptan sadece göz gezdirip soru çözmeye ağırlık veriyordum mat1in en önemli kısmı problemlerdir onun için ayrı fasiküller var onlardan alıp çözmenizi tavsiye ederim konu çalışmak içinse birey konu anlatımlı soru bankası ideal(750 sayfa falan) konuyu çok iyi kavratıyor 
geo geometri hocalarımın çok iyi olmasının katkısı çok büyük ama en büyük katkıyı ESEN SORU BANKASI yaptı muhteşem bir kitap bence soruları diğer kitaplara göre çok ağırdır ama onu bitirdin mi hiçbir problemin kalmaz geometride hocayı dinlemekte çok önemli çok farklı sorular çözüyordu bizim hocamız değişik tipler göre göre yorumlama gücümüz yükseldi 
fen pek çalışmadım hatta hiç çalışmadım desem yeridir dershane hocaları birebir özel ders veriyordu fakat diğer dersler dururken bunlara pek çalışasım gelmiyordu fizikten hocanın verdiği testleri kimyadan güvender soru bankasından çok az biyolojiden de 2-3 test tek çözmüşümdür bence fen önemli değil hatta hiç önemli değil 
dershane sınavlarına 420-440 arası yapıyordum sınıfta hep 1.oluyordum ama sayısalcılardan dolayı dershanede 100-200 arası geliyordu 
lys kısmınıda aksatmadım günde 1-2 test çözüyordum edebiyat ve mat2den 
OCAK-MART 
bu aralıkta ygs konuları bitmişti türkçe mat ve sosyalden kitap aldım hergün sırt çantamda taşıyordum programıma göre günlük testler çözüyordum onlardan dershanede hala ygs anlatılıyordu onları derslerde tekrar ediyordum 
lys kısmına ağırlık vermeye başladım mat2de konulara sıfırdan başladım edebiyata sıfırdan başladım 
dershanede 10-11e kadar kalıyordum her saniyede ders çalışmıyordum oyun oynuyordum dışarı falan çıkıyordum ama ev yerine dershane veya kütüphanede çalışmak daha faydalı 
soru çözümleri oluyordu dershanede oradanın müdavimlerindendim çözemediğim her soruyu sadece hocaya soruyordum arkadaşlarıma falan asla sormuyordum(çözemediğiniz soruları hemen hocalara sormak püf noktalardan biri soru basit olsa bile sorun) 
sınavlarda genel olarak 440-460 arası yapmaya başlamıştım mat ve sosyal full ya da 1 yanlış geliyordu türkçe minumum 4 yanlış fende 15-25 arası geliyordu 
dershanede de süper sınıf başlamıştı orada zorlandığımız konulardan hocalar soru çözüyordu baya faydası oldu 
MART 
sınav ayına girmiştik bu ayda dershane kampı başladı sabah moral sınavları oluyorduk oldukça zorlayıcı sınavlardı ama türkçeme çok katkı sağladılar onu da fullemeye başlayınca 475 gibi puanlar almaya başladım ama bu puanı gerçek sınavda alamayacağımı biliyordum realist olmak lazım 
bu dönemde herkes gibi deneme çözmedim bence çok gereksiz denemeler dershanede zaten hergün sınav oluyorduk sonuçta denemelerde aynı sorular var hep onun yerine soru bankası çözmeye devam ettim bence faydalıda oldu 
bu dönemde konu olarak türeve giriş yaptım ve ygsden önce türevi bitirdim bu arada türev-integral-trigonometri için CELAL AYDINlları şiddetle tavsiye ederim konu anlatımından çalışıp çözümlü kitapçığından soru çöz başka kitaba gerek bile duymazsın 
edebiyat cumhuriyet dışında tamamen bitti bol bol soru çözdüm 
final orhan doğukanın mat1 kitabı çok ufuk açtı bana 

1 NİSAN 
sınavda hedefimin çok çok altında kaldım türkçe 33.75 mat 38.75 sos 35.25 fen 10.5 yaptım 
YGS-5 431,33574 10544 

NİSAN-HAZİRAN 
bu dönemde moralim aşırı derece bozulmuştu boğaziçi hayalim bitti falan diyordum ama pes etmedim sınavdan çıktıktan sonra hemen mat2 kitabımı elime alıp soru çözmeye başladım 
herkesin bocaladığı bu dönemde çalışmak size inanılmaz katkı sağlar ve iş tamamen LYsde bitiyor bunu sakın unutmayın 
hafiften cumhuriyet çalışmaya başladım integrale celal aydından ve körfezvideodan kendim çalıştım çünkü dershaneler bu konuda geç kalıyor son 3 kala falan geçiyorlar ufak ufak integrali öğrendim cumhuriyet ezberlemeye başladım geo ve coğ soru bankaları çözüyordum fasiküllerden analitik geometri çalıştım çok faydasını gördüm 
uyku düzenim çok oturmuştu 23.30-24.00 gibi uyuyordum sabah 9-10 gibi uyanıyordum 
lyslerde 450-475 arası puan alıyordum genelde lys1 de lys2de full geliyordu bütün dershane sınavlarında 1.oldum o yüzden özgüvenimde yerindeydi 

HAZİRAN 
bu dönemde soru bankalarına saldırmaya başlamıştım ama inanılmaz derecede de sıkılmıştım soru çözmek istemiyordum artık neyseki dershane bizi karataş kampına götürdü orada hem eğlenip stres attık hemde zorunlu olarak ders çalıştık çok faydalı oldu orası 
edebiyattan PALME yayınını bu dönemde çözdüm çok katkı sağladı bana tavsiye ederim ama bu dönemlerde çözülmesini tavsiye ederim çünkü unuttuğun bilgileri hatırlatıyor 
yine bu dönemde deneme çözmedim hergün moral sınavlarına giriyorduk gerek duymadım soru bankasına devam ettim 
son iki hafta ders çalışmadım hiç çünkü inanılmaz sıkılmıştım 

mat2 47.5 geo 26.25 ede 47.25 coğ 19 sınav sonrası 
TM-1 452,21984 643 
TM-2 451,53573 580 
TM-3 449,84697 566 
TS-1 415,23944 594 
TS-2 419,91410 726 

bu puanları aldım sene başındaki hedefimden düşüktü ama istediğim yere götürüyordu önemli olan oydu zaten 

dediğim gibi progRamlama çok önemli hocalara soru sormak çok önemli dersi derste öğrenmek önemli 
odanıza istediğiniz okulun resmini asarsanız fazladan katkı sağlıyor sıkıldığınız anlarda ona bakıp güç alıyorsunuz 
masanızda sadece çalışıcağınız tek kitap olsun hepsini getirip koymayın 
internetle bağlantınızı koparın pek kullanmayın 
saat kullanmayın çünkü saate bakıp 12 olmuş dediğinizde uykunuz gelir ama bakmazsanız 3-4e kadar yolu var çalışmanın  
sosyal aktivitelere katılın çok sık değil ama katılın 
tvye bağlanmayın tek diziniz olsun(örneğin yalan dünya  ) 

aklıma şimdilik bunlar geliyor başka şeyler geldikçe ekleme yaparım 

Asena Kınalı YGS Başarı Hikayesi

Merhaba Arkadaşlar.. Benim zorla düşe kalka geçtiğim yolları siz kolayca ve rahat geçebilesiniz diye yazıyorum bunları. Ben Asena Kınalı. YGS-5 Başarı sıram 10626, hedefim olan TM-2 başarı sıram ise 4522. Eğer bu sizin için başarı demekse, ben de bunun formülünü size anlatacağım. Tabi hedefiniz daha yüksekse ya da daha iyisini yaptıysanız, buyrun siz hayallerinizi/stratejilerinizi anlatın.. (: Şimdi beni dinleyecek olanlara sesleniyorum..


Ygs için konuşmak gerekirse ilk bilmeniz gereken şu ki çalışmanız, hazırlığınız, bildikleriniz mükemmele varacak kadar iyiyse bile, bu sadece "Sınav"ın %50 sini garanti eder. Geri kalan yarısı ise 160dk ya bağlıdır. O an heyecanlıysanız, üstünüzdeki rahat değilse, aklınızda aileniz arkadaşlarınız varsa başarınız ona göre azalacaktır. O yüzden ruhsal olarak da hazır olmalısınız. Bu sınavda stres yapmayan rahat insanlar için büyük bir artıdır. Tecrübelerime dayanarak üzülerek şunu sölüyorum ki, kişi ne kadar emek verip gece gündüz çalışmışsa onun sorumluluğu daha yüklenecektir sınav sırasında..

ve sonraa.. Benim yaptığım hataya sakın düşmeyin. Tıp için YGS'ye çalışıp didinirken unuttuğum birşey vardı ki: LYS! Sakın LYS'yi ertelemeyin arkadaşlar. Ocak ayı bile geç olabilir belki. Ben geç kaldığım için hayallerimden vazgeçtim buna macbur kaldım. TM den giriş yaptım..


YGS adına konuşmak gerekirse.. Matematiği yaz ayları içerisinde bitirmek ve dönem boyu hiç uğraşmayıp aradan çıkarmak size büyük kolaylık sağlayacaktır. Siz sadece denemelerle tekrar edersiniz sık sık. Diğerleri matematikle boğuşurken siz Fen Bilimlerine bakarsınız ve evet bir adım öndesiniz!


Matematikte Formül yazıp duvara yapıştırarak onları ezberleyenlerden olmayın. Hele ki problemlerde! Tamamen kendi mantığınızı yerleştirin. İlk başlarda mantıkla formülsüz soru çözmek biraz fazla zamanınızı alabilir. Ama sonra sistemi oturttuğunuzda daha kolay ve pratik olacaksınız. Bu aynen evinizdeki muftağın yerini hatırlamak gibi olacak. Onlar bi krokiyle evi dolaşırken siz zihninize yerleşmiş olanla hızlıca hareket edeceksiniz. Size en büyük yardımcınız beyniniz.. Hı tabi bazı olmazsa olmaz formüller de yok değil hani...


Size önereğim kaynak ise tabiki Bireydir. Fen lisesindeyken(2 ay amasya fende okumuştum) bize aldırdıkları Birey Mat1 vardı. 700 sayfalık ama çok güzeldi hayatım boyunca saklayacağımı düşünüyorum. O kitabı yedim ben! Evet yedim. Parçalandı Kapkara oldu. Yıprandı. Kitaba kokum bile sinmişti. Onu bitirdiğinizde zaten siz matematiğin kendisi olmuşsunuzdur. Buna inandırırsınız kendinizi hiç yoksa. Ellerim kapkapa olmuştu kalemden. Ben buna "Başarının Kömürü" diyordum ve bitirdiğim o kitap beni en çok motive eden şeydi.


Kitaba silik silik yazmayla çalışılmaz.. Karalayın korkmayın! Kenarına notlar düşün. Mesela tüm sayfaların sağ üst köşesi sizin notlarınızın olduğu yer olsun. Bi kere yanlış yaptığınızda yanlışı, neden yaptığınızı, nerde dikkatli olmanız gerektiğini, çıkaracağınız sonucu oraya yazın. Doğru yaptıklarınız zaten size bir artıdır, kazançtır. Bunları denemelerde tekrarlarsınız ama bilmeniz gerekn şu ki oraya yazıp da okuyup hatırlayıp düzelttiğiniz yanlışlar size daha büyük bir artıdır. Tüm kitabı tekrar etmek yerine notlarınıza bakın..


Matematik çalışmayla ilgili son olarak da.. Program şart. Ama öyle moron gibi saat 7 de şu 9 da şu diye değil tabi! Buna hiç bir adam öyle kolay kolay aylarca uyamaz. İnsanız yahu! Programınız olacak ama şu şekilde: Bugun x, y, z, t, p konuları bitecek. Uygun oldukça çalışıın. Sakın ama sakın onlar bitmeden uyumayın. Ölsenizde kendinizi "bu kadar yorgunken verim alamam" yalanıyla kandırmayın. Beyninizin ne kadar mükemmel olduğunu biliyor musunuz! Ona inanın, güveninizi boşa çıkarmayacaktır. Ve Konular bittikçe içindekiler bölümünden o konunun adını bulun ve karalayın. Bu sizii mutlu edecektir motive olacaksınızdır (:


Silgi kullanma alışkanlığı olmayanlar.. Ben de sizlerdendim. Bu çok iyi olduğumdan değil tabiki. Çok çalışmadığımdandı. Önce silgiyle merhabalaşın derim. Benim için en zor olan şeylerden biri buydu. Ve masaya alışmak! Oraya oturmaya alışacaksın arkadaş. Bi tarafında sandalyenin izi çıksa da oradan kalkmayacaksın işin bitene kadar. Suyunu yemeğini oraya al. Onunla bütünleş. Masayı karala aklına geleni çiz yaz. Oraya ait olduğuna bilinçaltını inandır. Bu alışkanlığı kazanmak iddia ediyorum ki şu an matematiği bitirmekten bile önemli. Yaparsanız bana hak verirsiniz bi gün..



Bahsettiğim kitabı bitirme aşaması geçen yaz başladı. Tatilin bitmesine yakın bitti. Şu an şimdi başlayacak olanlara hiçbişey için geç değil demek içindi bu. Hani başlık açıyorlar "şu an sıfırım neler yapabilirim" evet ben de sıfırdım. Ve bence buna rağmen başardım. Diyeceksiniz ki sıfır değildin fen lisesi kazanmışsın.. 2 ay sonra geldiğim okul beni mahvetti. İlk mezunları olacaktık. 2 yıl öğretmensiz okul bahçesinde voleybolla geçti.. Okulumuzda kadrolu öğretmen yoktu. Mahvetti beni ama lise eğitimi görmemiş olmak bile başarıya engel değil, güçlü olun! Bu arada YGS matematik netim 36 gibi olsa gerek.



Türkçe çalışma taktiği ise.. Artık yeni sınav sistemine göre çalışmak ne kadar önemli, tartışılır. Gerçekten okuyan kazanıyor. 4. sınıfa geçmemişseniz yani durumlar sıkışık değilken alın klasik okuyun.. Sefiller, faust, diriliş.. Ufkunuzu genişletecektir. Ama 4. sınıfa geçtiyseniz dil bilgisi kısmını bilmeniz lazı yoksa oturup çalışacaksınız bunun için yapacak pek bişey yok. Paragrafla ilgili kendi taktiğim üst düzey bişey çok pratik oluyor. Başarması zordur ama bu benim YGS türkçeyi 35 dk da bitirmemi sağladı. Hem paragraf hem şıkları aynı anda okumak. Biraz ondan biraz ondan. Bunu kendiniz ayarlamalısınız. Bir de oaragraftan kendi kendinize anlam çıkarmayın (: Orada yazan neyse şıklarda onu sorar. Çıkarımları değil direk verdiği bilgiyi arayın şıklarda. Eğer ikilemde kalırsanız direk verilen bilgiyi işaretleyin. Hıı ilk okuyuşta yok arkadaş çözemem ben dediğiniz sorular varsa onları yuvarlak içine alın sonra dönün. Çözülmeyen türkçe sorusu on dakika içinde çözülmez. Yani 8. dk sonra yeniden baksan yine çözülmez. Kafanı dağıtıp yeniden soruya objektif bakmanız gerekecek..



Geometri.. Ah geometri! Sakın benim gibi en iyi dersim zaten geometri diye onu ilgisiz bırakmayın. Sıfırdan başlamak zorunda kalırsınız her defasında. Soruya bakıp cevabı görecek düzeyde olsanız bile iddia ediyorum ki iki ay ilgisiz bırakılan geometri adamı sıfırdan başlamış gibi ediyor. Bu benim çok zaman kaybetmeme sebep oldu. Uyarıyorum ki siz yapmayın bunu. Süper misiniz? Deneme çözmeye devam edin. Ya da ince bir kitap alın yormadan hatırlatma amaçlı çözün onu. Sürekli! Hı eğer önceden de yoksa bişeyleriniz çalışmaya başlayın bir an önce. Yapamıyorum diye birşey yok. Geometriyi çözmek için değil, üst düzeyde çözmek için yetenek gerekiyor sadece. Adam akıllı çalışan herkes geometri çözebilir. Konu anlatımlı bir kitap, çözümlü sorular işinizi görür. Çat pat biliyorsanız bireyi yine tavsiye ederim. Çok güzel öğretiyor herşeyi. Ama gerçekten sıfırsanız, zirve bunun üstesinden gelir. O kitabı bitirmekle kalmayın biraz daha zor bulup onu çözün. Zirve sadece geometriyi tanıma aşamasıdır. Türkçe paragaf sorularıyla aynı mantıktadır bu geometri soruları. Çözülmüyorsa çözülmez malesef. Kafa dağıtıp yeniden gelmeniz lazım o soruya. Bir kaç türkçe sorusundan sonra bi bakarsınız dikkatinizden kaçan şeyi görüp kaymak gibi çözmüşsünüz (:




Analitik geometri.. Korkulu rüyanız olmaktan çıksın kesinlikle. Çizgileri zihninizde canladırın. Herşey burada bitiriyor. Ygs analitikte şaşıracaksınız ama ben sadece açıortay formülü ezberlemiştim (: Size sadeleştirme sorularında değer yazmak gibi, soruyu bal gibi çözmenizi sağlayacak olayı söylüyorum. %95inde işimi gördü. Mesela bi simetri sorusunda doğrunun doğruya göre simetrisi. İlk doğrudan bir nokta alın sağlayacak şekilde, sonra simetrisi alınacak doğrudan bir nokta alın. Noktanın noktaya göre simetrisi çok kolaydır kesinlikle yaparsınız. Noktanın noktaya göre simetrisini aldıktan sonra diyelim ki (4,7) noktası çıktı. Hızlıca onu sağlayan şıkkı bulup işaretleyin. Soruyu kelime ve sayılar yığını olarak görmeyin. Ne dediğini hayal edin mutlaka. Bu analitik geometriden umudu kesmiş, ya da formülü an itibariyle unutmuş arkadaşlar için bir taktik. Bunu geliştirip kendinize uyarlamaksa sizin işiniz tabi. Analitikte sorular birçok yöntemle çözülebilir. O ezberletilmeye çalışan formül sadece bunun bir yolu.. Unutmayın ki o formül de mantıklı işlemlerin dökümü. Formülü unutun.. Yani çoğunu. İllaki formül isterim diyorsanız da öğretmene onun nereden geldiğini sorun. Formüller kısa süreli sizi kurtarır. Öğrendiğiniz formülü 1 2 hafta uygularsınız rahatça, sonra unutulmaya mahkumdur... Güvenderin Analitik Geometrisi ise öğreticilikte bir numaradır!



Fen Bilimleri.. Öncelikle seveceksin arkadaş.. Lanet olsun diyerek olmaz bu iş. Masana okul kitaplarından bul bir tane periyodik cetvel. Yapıştır masana. Kendini bilim adamı gibi hissetmelisin çalışmak için. Merak edip internetten Cıva'yı yarım saat araştırmak sana zaman kaybı olarak görünmemeli. İlgini ona toplamanı sağlayacak bu hevesini arttıracak. Zamanla göreceksiniz ki hevesiniz kaçtıkça çalışmak istemeyeceksiniz. Bu çok kötü.. Ben 4 yıllık okul hayatım boyunda 1 ders fizik görmedim! Sakın umutsuzluğa kapılmayın arkadaşlar ygs de 1 tane yanlışım çıktı fizikten.. Şimdi size nasıl olduğunu anlatayım. MUTLAKA BULUN VE ALIN EDAM YAYINLARI FİZİK KONU ANLATIMLI KİTAPı. 15 tatile kadar ağlayarak girdim fizik dersine anlamıyordum. Tatilimi buna ayırdım. sıfırdan başlayıp fiziği bitirdim. Hatta o kadar fizikten habersizdim ki farkında olmadan bi kaynaktan LYS konusu olan dalgalara bile çalışmısım yanlışlıkla ((: (LYS kısmına) O kitap bana herşeyi öğretti. Bir de Fem in Fizik soru bankasını aldım. Orada konuya çalışıp, soru bankasından soruyu çözdüm. Konu bittikçe içindekiler bölümünde o konuyu karalıyordum. Tatilin sonuna doğru gördüm ki kitap bitmiş! Bu büyük mutluluktu.. Fizik meğerse 3 ders arasında en zevkli olanıymış. Kimya taktiği olarak da duvara büyük not kağıtları yapıştırmanız, unutacağınızı düşündüğünüz şeyleri. Yatağınızın tam karşısısında köklerin ismi yazılı olmalı mesela. Uyumadan önce son düşündüğünüz okuduğunuz gördüğünüz şeyler onlar olmalı. Kimya için de EDAM yayınlarını tavsiye ediyorum. Sanıyorum ki tüm NT mağazalarında bulabilirsiniz. Biyoloji içinse özel bir taktiğim olmadı. Zaten çok sevdiğim için hemen hepsini öğrendim. Ama süper bişeyi demeden geçmicem. Zor bir biyoloji soru bankası alın. Testin neredeyse yarısını çözemeyin hatta. Kitabınızın başına yapışkan kağıtlardan yapıştırın. Her konunun başına da. Çözemediğiniz soruyu araştırın öğrenin ve konunun başında olan o yapıskan kagıtlara öğrendıgınızı yazın. Yeni bilginizi. Bugun bunu öğrendim diye. Her konuda iki kağıt olacaktır aşağı yukarı yeni bilgi diye. Kitap bittiğinde size süper bir birikim olmuş olacak! O kağıtları birleştirip yapıştırın. Sanki birileri gelmiş de bilmediğiniz herşeyi toplamış gibi hissedeceksınız. Renki kağıtlar sizi okumaya teşvik edecek. Ve "Orada olanlar benim bilmediklerim, bildiklerimi zaten doğru çözüyorum, bunları öğrenirsem biyoloji halloluur" düşüncesinde hareket ederseniz bu işi oldu bilin! Aynısı kimya ve fizik için de geçerli. Uzun fatura şeklinde fizik kimya biyoloji notlarım vardı benim bu şekilde. Etrafını da bantladım ki muhafaza edebileyim diye. Hala gıcır gıcır duruyor



Şimdiii.. Bunlar çalışma stratejisiydi. En öemli kısmına gelecek olursak: Yaşam tarzınız. İş burada bitiyor.
Ben aylık 10000 sms i zamanından önce bitiren telefon bağımlısıyken, hattımı çıkarım anneme teslim ettim çalışmaya başlayınca. Mart ayına kadar da 1 kere olsun açmadım. Çünkü biliyorum ki bir kere açarsam devamı gelecek. Sabır ve kararlılık en önemli olanı. Unutmayın bi kere kendinizden ödün verirseniz devamı gelir ve başaramazsınız!



Facebook'umu dondurdum. Kim ne yapmış herşeyden uzak olmak beni yapacağım işe daha çok motive etti. Kendmi orada durum güncelleyenlerden daha önemli görüyordum sonuçta doğru olanı yapıyordum! Onlar güneşin kumun güzelliğinden bahsederken ben köklü sayıların köküne küfrediyordum ama konu bittiğinde artık onu başarabiliyordum!


Gereksiz arkadaşları hayatınızdan çıkarmaktan sakın korkmayın! Yanlız yaşamak, eğer inandığınız amacı gerçekleştirmenize yardımcı olacaksa bu bir çaresizlik değil erdemdir. Artık siz sınava çalışıyorsunuz ve gereksiz insanlarla yolunuzu ayırdınız. Bu sırada ailenize yönelip onların kıymetini çok daha iyi anlayacaksınız. Bu durum hem sınav için, hem de tüm hayatınız için önemli bir tecrübe olacaktır. Eğer gerçek bir dostluğunuz varsa, o kişi zaten sınavın kendisinden daha öncelikli gelmesi gerektiğini sizden önce bilip size söyleyecektir. Ve bir yıl sonra Bıraktığınız yerden devam edeceksinizdir. Korkmayın. Kararlılığınızla kazandığınız yerde birsürü arkadaşlarınız olacak.



Metabolizmanız değişecek.. Evet bu bir gerçek. 52 kiloyla başladım ders çalışmaya. Sınav maratonu bittiğinde tam 66 kiloydum! Sürekli oturup çalışmak bana güzel fiziğimi kaybettirmişti. Saçlarıma bakamıyordum.. Bu sizin için sorun olmayabilir, tabi sevgiliniz yoksa! Çıkarıp atın hayatınızdan.. Onunla geçireceğiniz güzel bir kaç ay için bir ömür heba edilir mi? Zararı yok demeyinn inanmam. Kendimden biliyorum. Onu hayal ederek en az 2 3 saat geçiyor. Mesajı resmıne bakması konusması cartı curtu tam biz zaman kaybı. Boş adam işi. Sınav varsa boş adam değilsinizdir. Evet yıllardır sevdiğim çocuğu hayatımdan çıkardım. Ders böyle çalışılır beyler bayanlar. Bir asker gibi disiplinli ve kararlı! Duygusuz diyecekler size, desinler. Doğru olan bu. Şimdi ne oldu? Sınavımdan sonra denize gittim eğlendim spor yapıyorum 6 kilo şimdiden verdim bile. Sevgili bulunmaz birşey değil onu da bulabilirim. Facebook açtım, sms paketim var. Ve kendimi hiç bişey kaybetmiş gibi hissetmiyorum




Tabi bir de okul var. Hemmen gider gitmez en arka sırayı kapın. Öğretmen illaki ders çalışmanız için boş bırakacaktır. Sıranızı ters çevirin! Onlar laflarken siz amacınıza odaklanın.. Çalışmayanlara uymayın.. Öğretmenler sizi destekleyecektir zaten.
Yazılı belasına gelince de.. Size Mat, Geo, Bio, Kim, Analtk, Edb, Coğ artık alanınız her neyse ondan başka hiçbir yazılıya çalışmamanızı öneririm. Din kültüründen 30 aldım, eğitim dersinden 45 aldım.. Bunlar sorun olmamalı. Siz küçük hesapların adamı değilsiniz. 1 saat din k. çalışırken sınıf ben bioloji konusu bitirdim. Hiç de pişman değilim. Zaten laf aramızda başarılı biri olursanız öğretmenler sözlülerle size büyük kıyak sağlıyor (;


Zaten dersaneye gideceksinizdir. O haftaki konuya çalışıp gitmek, derse katılmak ve akşama tekrar etmek bile işin en büyük kısmını halletmek gerekiyor. Ama sabah kalkıp saçlarını düzleştiren, sevgilisiyle buluşması gereken, arkadaşlarıyla kafede çook zaman geçiren biri için bu düzen imkansız.

Tüm bu dediklerim mükemmeli amaçlayan idealist arkadaşlarım için. Tabi bu dediğim gibi bir yaşamı tam anlamıyla sağlayamıcaksınız. ki ben de yapamadım %100. Ama bunu hedefleyin. Buna oldukça yakındım ben. Bu düşünceler olsun kafanızda. Ne kadar buna yaklaşırsanız o kadar kazanırsınız. İyi bir lise eğitimi almış biri bunu yaparak benden daha iyi sonuçlara kesinlikle ulaşacaktır. Ben Lise hayatı ziyan olmuş bir öğrenciyim.. Hırslı olmaktan çekinmeyin en çok buna borçluyum ben..


Şimdilik bu kadar eğer yazdıklarımın birilerine yararı olduğunu görürsem, hissedersem sınav öncesi yapılması gerekenleri, sınav esnasını, LYS edebiyat-Coğrafyayı nasıl 1 ayda bitirip 4522 olduğumu anlatacağım. Bu ondan çok daha zevkli ve resim destekli olur.. Başarılar arkadaşlar. Ben sizin kötü örneğiniz olayım. Daha iyisi için çabalayın! İyi günler

arkadaşlar eklemek istediğim bazı şeyler var yararım oldugunu gördükçe daha çok şey yazmam gerektiğini düşündm.

TM den hedefleri olanlar Okulda ve dersanede Sayısal sınıflara girmeli. Kesinlikle. Benimle aynı durumdaki (çevremden bahsediyorum) eşit ağırlıkçılar benden daha iyi yapamadı. Oysa ki ben mayıs ayında TM den girmeye karar verdim ve ondan snra edebiyat başladım. Uyguladığım çok gğzel bir yöntem vardı ve eser yazar diye bir sorun kalmadı ortada. Resimlerde göreceksiniz atınca. Geri kalanları da okuyup öğrenebiliyordum. TM den tercih yapacak arkadaşların sayısal eğitim görmesi YGS açısından da büyük avantaj. Fen de çözebiliyorsunuz. 1 puan bile kaç kişi oynatırken siz belki de 30 40 puan fark atacaksınız. Bunu yaşayarak öğrendim bana da kimse demedi ama tavsiyem kesinlikle budur. Ortak ders olan matematik olayına gelince.. Sanmayın ki Eşit ağırlık sınıfındaki anlatmayla sayısaldaki aynı olsun :S Ben birebir yaşadım. Çok fark var. Sayısalda işlenen matematik (genellikle) daha üst düzeydir bu size çok şey katacak. O yüzden TM den terih yapacaksanız ve hedefleriniz yüksekse bu sizin çok işinize gelir. YGS' ye kadar sayısal devam.. Sonrası size kalmış (:

Bunun yanında eklemek istediğim şey ise.. Bu süreçte kitaplar sizin herşeyiniz olacak. Duygularınızı ona yazın. Onu karalayın. Ona saçmalayın. Aptal bi espri yapmak istediğinizde arkadaşlarla bunu paylaşırsanız 30 40 dakika gırgır olacaktır sınıfınız bizimki gibiyse. Ama alın kitaba yazın gülümseyin.. Kitapla bütünleşmeniz lazım.. Hı bi de not tutmak için defter gerekecek ama bu çok saçma geliyor kulağa. Ben de öyle düşündüm ve kitabı defter haline getirdim. Boş bulduğum yerlere notlarımı tuttum. Hangi konuda hangi not diye aramama gerek kalmadı.. Defteri düzenleyeme gerek kalmadı. Resimlerde kitap kullanma şeklimi göstereceğim. Ben fazlasıyla yararını gördüm..

Bi kaç arkadaşım özelden sıkılında ne yapmaları gerektiğini sormuş.. Ben kardeşlerime çatardım mesela (: denizi özlediğimde (hava sıcak ki bi de off) kovaya buzlu su doldurur ayaklarımı sokardım. Renkli kagıtlara kocaman notlar yazar duvarıma yapıstırırdım bu estetik olarak da güzel olmuştu. Ve en sevdiğim.. Not yazmak için kullandığım kalın uçlu kalemle dolabıma resimler çizdim sıkıldıkça. Başardım duygusu çok motive etti. Resmi de paylaşacağım

Hocalara soru sorma konusu.. Bunu hayatımda ilk defa 12. sınıfta yaptım alışmak zor oldu kolay kolay soruları sordum ilk başta. Ama bu yola girdiysen insanları görmemeyi öğreneceksin. Hocalar zaten hiç bi zaman ne kadar kolay soru demez gerçekten mesleğin hakkını veriyorsa.. Dersane hocalarım bu konuda çok iyiydi selamlarımı gönderiyorum burdan (: Soru sorma karışık zahmetli iştir. Kitapları hocalara taşımak o soruyu bulmak neyi anlamadığını falann.. bıktırır çoğu zaman. Bunun için de önerim acımayın kitaptan kesin soruyu kitap taşımaktansa ufacık kagıt tasıyın. Ve yanına neyı anlamadığınızı yazın. Kolaylık sağlayacaktır.

Bizim için her dakika önemlidir. Bazı arkadaşlarımızda soruyu çözer çözmez cevaına bakma isteği oluyordur.. bu kotu bir durum değil o kadar. Ama sürekli arka sayfayı açmaktansa cevap anahtarını yırtın yanınızda bulunsun.. (: ve bence her sorudan sonra cevaba bakmak yeni başlayanlar için daha iyi bir yöntemdir. Ama ben konuları bitirdim soru çözüyorum dersen o başka..

Aklıma gelenleri karışık olarak yazıyorum.. Mesela Sınava girmeden önce nasıl kalem silgi kullandıklarını öğrenin. Hoşunuza gitmedi mi olacak gibi değil mi? Kaçak silgi sokun benim gibi (: sonra sınav başlamadan görevliye gösterip izin alın.. Ben hepsinde de öyle yaptım hiç bir oturumda sorun çıkmadı. Bir de o benim uğurlu silgimdi çok mutlu oldum

sınavda oturacağınız sıraya ufak bi cümle yazmak -motive edecek- sizi pes ettiğiniz anda yeniden canlandırabilir.. Ben annemim ve babamın adını yazmıştım.. Kendim için pes etsem bile onlar için devam etmeliydim..
vee sınavda size verecekleri kalemin üstünü de açın (: zaman kazanın işte.. matematikte boğuşurken sorularla bir de kalem açmak için uğraşmazsınız. Hatta işi abartıp kalemi ikiye bölüp 8 tane kalem elde etme şansınız da yok değil ((:

Denemeleri karışık karışık çözmeyin sakın! Matematikten sıkıldım türkçeye geçim falan çok tehlikeli. Siz kafanızda direk sıkılınca ne yapacağınızın planını kurarken, aslında farkında olmadan sıkılacağınıza da kendinizi inandırmış oluyorsunuzdur. Arkadaşlarım bunun zararını bu yıl fazlasıyla gördü. Soru değiştirin ama asla dağınık şekilde ders değiştirmeyin..

Ders çalışma konusuna da gelince.. Odanızda size ilham aşılayacak şeyler olmalı. Bende dev bir atatürk resmi vardı. Onun başarıları, gençlerden yani benden beklentileri, dehası zekası.. Beni bir şey daha olsun öğrenmem için motive ediyordu. Tam karşımdaydı. Sanki bana neyin yakışıp neyin yakışmaycağını öğütler gibi.. Pes etmemelisin, en iyisini yapmalısın gibi..
ve beni en çok motive eden şey ise çoğunuzun eleştirisini alacağımı bilmeme rağmen çarşamba tatilleriydi. Çarşamda 8 -11 arası bana tatildi. Ne pahasına olursa olsun o 3 saati en mutlu şekilde geçirirdim. Çünkü benim dizim vardı. Başlangıçta bir köle olan kadının yükselişi başarısı hırsı zekası.. Beni kazanmam gerekiği konusunda öyle ikna ediyordu ki. Çoğunuzun hoşlanmadığı hürrem sultan beni en çok gaza getiren hatundur (: Siz de kendinize bir lider belirleyebilirsiniz, tatil ilan edebilirisinz, bir kaç saat kendinizi şımartabilirisnz. Bu zaman kaybı değildir. Gevşemenizi sağlar (:

YGS sistemi son yıllarda gördüğüm kadarıyla hayal gücü, yorumlama yeteneği yüksek bireyler istiyor arkadaşlar. Sizden son ricam salt bilgi ezberlemek yerine sebebini sorgulamanız, öğrenmeniz ve size mantıklı gelmesi. Mesela babam coğrafya çalışırken bana illaki haritaya bak derdi önüme harita koyardı. Bu durumdan sinir olurdum zaman kaybı gibi.. Tamam ben öğreneyim derdim. Hata yaptığımı YGS'de aklımda sadece haritada baktığım yerler kalınca anladım (:
Resimlerde kitapla aramdaki ilişki, kullandığım kaynaklar yukarıda bahsettiğim not işlerini göreceksiniz. İlk fırsatımda sınav öncesi ve LYS dönemiyle ilgili yazımı da ekleyeceğim.. Teşekkürler

YGS & LYS MACERAM..!! (bir sınav hikayesi)

Merhaba arkadaşlar.Bu yazıyı yazıp yazmamak arasında uzun süre düşündüm ve yazmaya karar verdim.Eğer sizlerde üniversite sınavlarına girecekseniz ve temeliniz pek iyi değilse bu sınav maratonunda neler yapabilirsiniz yada neler yapmalısınız ve ben neler yaptım bu konular hakkında deneyimlerimi anlatacağım.Öncelikle üniversiteyi kazanmanın bir yaşı yok onu söylemek istiyorum.Ben 20 yaşındayım ve bu sene üniversiteye başlayacağım ve bu benim için pek önemli bir sorun değil.Okumanın bir yaşı yok insan istediği her yaşta okuyabilir.Liseyi bitirmiş olabilirsiniz fakat hiçbir şey için geç değil.Aklınız başınıza geç gelebilir her insan hata yapar.Önemli olan yaptığımız hatayı anlamak ve ondan dönmektir. Ben açıköğretim lisesi mezunuyum.Liseyi 2010 yılında bitirdim ve üniversiteye gitmeyi düşünmedim açıkcası.” Ama liseyi bitirdikten sonra sürekli el yanında çalışmak bir süre sonra insana zor gelmeye başlıyor.Sabah saat 8 de evden çıkıp akşam saat 9-10 gibi eve dönünce insanın sosyal hayatı kalmıyor.Her gün işe şu haftasonu gelsede izin yapsak hayalleri ile işe gidiyor.Ve hayatınız bu şekilde akıp gidiyor.Bu süreç devam ettikçe insan neden okumadığına düzgün bir meslek sahibi olmadığına pişman olmaya başlıyor ve arkadaşlarının üniversiteye gittiğini görüp kendisinin el yanında amele gibi çalıştığını görünce duyduğu pişmanlık hadsafaya çıkıyor.Sonra düşünmeye başlıyor ben neden okumadım neden üniversiteye gitmedim neden neden neden…. Bu nedenlerle insan hayatı geçiyor ve insan bende okumalıyım hayatımı bir düzene sokmalıyım diye düşünüyor.” Bu hikaye de aynen benim başımdan geçti ve bende geç kalmadan okumaya üniversiteye gitmeye karar verdim. Okumak insana ne sağlar.Güzel bir bölüm bitirmek ve başarı ile bitirmek insana ömür boyu çalışabileceğini güzel bir iş imkanı huzurlu bir hayat bereketli para kazanmayı sağlar.Bunları her insan ister ve sizlerde istiyorsanız malesef okumak zorundasınız. Gel gelelim ben bu yolda neler yaptım.Ben bu kararı verdiğimde ilk olarak dersaneye kayıt oldum.Çünkü tek başına ve temeli pek olmayan bir insanın asla yalnız başına yürüyemeyeceği bir yol üniversitesi sınavı.İnsan hata yapmak için yaratılmış bir varlık ve mutlaka hatalar yapar.Bu hataları en aza indirmek ve en azından düzenli bir şekilde ders çalışmak için mutlaka dersaneye kayıt olmasınız.Dersaneye kayıt olduktan sonra dersaneye verdiğim para için bile içimde çalışmaya karar vermiştim.En azından verdiğim para boşa gitmesin bari diyerek çalışıyordum belkide kendimi bu şekilde motive ediyordum.Bu şekilde kendimi motive ettim ve gerçekten de faydası gördüm.Dersane başladı dersler başladı etütler başladı.Dersanede sınıfta her zaman en önde oturdum dikkatim dağılmasın diye ve hiçbir zaman derslerde dışında birşeyle ilgilenmedim.Sınıftaki arkadaşlar işin makarasında eğlencesindeydiler ve dersle pek alakaları olmuyordu.Bende onlarla sadece selamlaşırdım onun dışında pek ilişkim yoktu açıkcası.Bu şekilde davranmaklada gerçekten çok iyi yapmışım şimdi bunun farkına varıyorum.Dersleri her zaman dinledim ve derslerden sonra mutlaka konuları tekrar ettim.Eve gittiğimde yada sınıfta kalıp saatlerce işlediğimiz konuları tekrar eder ve soru çözerdim.Sınıfta anlatılan konulardan her zaman ileride giderdim.Bu sayede öğretmenin anlattığı konuları daha iyi anlıyordum ve daha çabuk aklımda kalıyordu.Ben çok zeki bir insan değildim arkadaşlar bir konuyu 2 defa okuduktan sonra anlarlardı fakat ben öyle değildim.Ben o kadar zekalı bir insan olmadığım için bir konuyu 5-6 defada ancak anlardım.Bundan dolayı konuları sürekli tekrar ederdim.Benim yapımda öyleydi.Ben diğer arkadaşlara göre daha fazla çalışmam gerekiyordu ve çalışmıştım.Dersanede deneme sınavlarına giriyordum ve her sınavda yaptığım net ve puanlar giderek artıyordu.Dersanede ilk deneme sınavımda 40 net yapmıştım ve en son deneme sınavımda 85 net yapmıştım.Matematik özürlü bir insan olmama rağmen denemelerde 10-15 net yapabiliyordum.Ama malesef ygs de bu devam etmedi.Matematik bölümüne geçtiğimde 4 soru çözdüm ve süre bitti. Eğer zaman sıkıntım olmasaydı inanıyordum ki 15 net civarı yapabilecektim. Günler haftaları haftalar ayları takip ederken ygs ye az bir süre kalmıştı.Yaptığım en büyük hatalardan biri ygs ye çalışıp lys yi sona bırakmak oldu.Kesinlikle sizlerde bu hataya düşmeyin.Önemli olan lys dir her zaman.Benim gibi ama diyeyim bu hataya düşmeyin.Ygs ye girdik ve bende her girdiğim sınavda olmayan duygular vardı.Ben bir sınava girsem o sınav hakkında hiçbir şey hissetmem.Sınavdan full de yapsam kötü de yapsam hiçbir şey hissetmem.Ygs de de aynen bu şekilde olmuştu.Sınav beklediğim gibi geçmemişti ve kazanamadım tarzından duygular hissetmeye başladım.Sınav anında çok stresliydim ve malesef stresimi kontrol altına alamadım.Sınavdan çıktıktan sonra hemen eve gittim ve ailem sınavın nasıl geçtiğini sordu.Ben hiçbir şey diyemedim tabii ki.Neyse Haberturk tv’yi açıp soruların çözümünü izledim ve netleri hesapladım.Açıkcası izledikçe sınavda battığımı anladım ve daha da fazla izleyemedim ve kapattım.Sınavların açıklanması beklemeye başladım ve bu süreçte varımı yoğu mu ortaya koyarak lys çalışmaya başladım.Her gün her saat lys çalışmadım elbet ama gerçekten sıkı çalıştım lys ye.Günler çabuk geçti ve ygs sonuçları açıklanmıştı. Zaman çabuk geçti ve lys zamanı geldi.Lys artık benim son şansımdı.Burda yapacaktım başka şansım yoktu.Belki bu fırsatı bir daha yakalamayacaktım.Bu düşünceler ile sınava girdim ve sınavdan kendime güvendim.Ygs deki stresli durumu bu sınavda kendi lehime çevirdim ve strese kapılmadam sınavdan Allah’ın izniyle çıktım.Sınavdan sonra eve gittiğimde sınav sorularının cevaplarına baktım ve baktıkça yaptığım doğruları gördüm.O kadar çok sevindim ki kalp atışlarımı hızla atmaya başlamıştı.Elbette yanlışlarım çıkmıştı ama o yanlışlarda olsun dedim hep doğru olacak diye birşey yok diyordum ve sonunda bitirmiştim.Bütün soruları kontrol ettim ve tahmini sınav netimi hesapladım.Toplam 110 civarı net yapmıştım.Benim için iyiydi bu net diye düşünerek sınavların açıklanmasını bekledim.Sınav açıklanma zamanı gelmişti ve sınav sonuçlarına baktığımda sıralamamın beklediğimin üstünde geldiği gördüm.Fakat puanımım düşük olduğunu farketmiştim.Benim için önemli olan puan değil sıralamaydı her zaman.Puanlar sınavların zorluğuna göre değişiyordu ama sıralama kolay kolay değişmezdi. Sınav maratonu artık bitmişti sıra gelmişti tercihlere ve yerleşme kısmına.Sonuçlar açıklandıktan sonra tercih işlemleri başladı ve bende sıralamam göre iş garantisi olan eğitim fakültelerinin bölümlerini yazdım.Sadece öğretmenlik tercih ettiğim için pek fazla bölüm seçme imkanım yoktu.Sosyal bilgiler öğretmenliği , tarih ve coğrafya öğretmenliği , türkçe öğretmenliği dışında bölüm yazmadım.Tercihlerimi istediğim illere göre yaptım ve istediğim il olan Kastamonu daki Kastamonu Üniversitesi Sosyal Bilgiler öğretmenliği bölümünü kazandım. Buradan da ÖSYS sonucumu görebilirsiniz. -umarım sizde başaranlardan olursunuz >>